Doğumun üçüncü evresi bebeğin ve plasentanın çıkışı arasında kalan süreyi kapsar. Doğal doğum felsefesinde 3. evrede herhangi bir müdahale bulunmaksızın plasentanın doğurtulması ve göbek kordonu kesilmeden plasenta doğumunun beklenmesi vardır. Göbek kordonunun plasenta doğumu beklenmeden erkenden kesilmesi müdaheleli doğumun bölümlerinden biridir. Doğumdan sonra göbek kordonu klemplenmeksizin, bebeğin anne üzerine yatırılması ve emzirmeye başlanmasının oksitosin salınımını artırdığı, uterus kontraksiyonlarını tetiklediği ve dolayısıyla plasentanın doğal ve erken ayrılmasını kolaylaştırdığı ifade edilmektedir.
LOTUS DOĞUMUN TEMELİ
Lotus doğumu göbek kordonunu kesmeden, bebekten ve plasentadan ayırmadan gerçekleştirilen; daha sonrasında kordonun kendi kendine düşmesini bekleyerek yapılan bir uygulamadır.
Doğum gerçekleşirken; bebek, kordon ve plasenta bir arada doğurtulur. Bebek dünyaya geldikten 2-3 gün sonra birbirlerinden ayrılana kadar da bebek onlarla birlikte yaşar. Lotus doğumunun kaynağı Hinduizm'e dayanır ve esas amacı bebekte oluşabilecek açık yara iltihabının önüne geçerken, doğumun doğasını bozmamaktır.
Kordonu bağlamadan ya da kesmeden, doğal yollarla kuruyup düşmesi beklenilen bu yöntemde, plasenta ve kordonu bebeğe yakın tutmak önemlidir. Bazı anneler kordonu ipek bir kurdele ile bağlayıp plasentayı da kibarca bir beze sararak kuruyup bebeklerinden ayrılmasını beklemeyi tercih ediyorlar. Bu süreç doğumdan sonra 3 ila 10 gün arasında değişiyor. Aslına, kordon doğumdan sonra birkaç saat içinde büyük oranda kurumakta ve kendini doğal bir şekilde bağlamaktadır.
LOTUS DOĞUMUN FAYDALARI
Her ne kadar ruhsal olarak bunun bebek için daha iyi olduğu düşünülse de, birçok insan, bebeğin doğumdan sonra göbek kordonunun kesilmesinin bebek için daha az stresli olduğu görüşünde. Göbek kordonunu bebeğe bağlı tutmanın ise bebeğe daha çok kan hücresi gitmesini sağladığı görüşünde de pek çok insan var.
Fakat, lotus doğumun yararlarının, anneleri dinlediğimiz zaman, daha çok psikolojik olduğunu görüyoruz.
PLASENTANIN BAKIMI
Bebeğin doğumunun hemen ardından, plasenta da bebekle aynı ısıda tutulmalı ki kan ve hormonlar bebeğe aktarılmaya devam etsin. İlk saatler içinde plasenta yumuşak bir beze sarılmalı ve anne ile bebeğe yakında tutulmalı. Sonunda, plasenta, durulandıktan sonra ve kuruması için deniz tuzu ve bitkilerle korunduktan sonra, özel bir kaseye ya da beze konularak kurumaya bırakılmalı. Böylece kokması engellenecek ve kuruması hızlanacaktır. Sonrasında ise, plasenta anneye ve bebeğe yakın tutulmalı ve günlük olarak (kuruyup bebekten ayrılana kadar) bakımı yapılmalıdır. Plasentanın hava ile teması kesilmemesi için asla plastiğe sarılmaması gerektiğini de unutmamalısınız.
Bir diğer alternatif de, bebeğin göbek bağının doğumdan biraz daha sonra kesilmesidir. Böylece doğumdan sonra birkaç saat daha bebek plasentanın faydalarından yararlanabilir.
0 yorum